İç Mekanlar için Sukulent ve Kaktüsler

Sukulentler bize ve yaşam alanlarımıza keyif katan pek çok şekil, renk ve dokuya sahip geniş mi geniş bir bitki ailesini oluşturuyorlar. Onlar birçok insan için favori ev bitkileri haline gelmiş durumda. Sukulentler kapalı ortamlarda yetiştirilebilir türler olsalar da, bazıları kapalı ortamlara diğerlerinden daha iyi uyum sağlayabiliyor. Peki yaşam alanlarımızda yetiştirmek istediğimiz sukulentleri nasıl seçmeliyiz?

Bu kılavuz ile, daha az miktarda ışık alan ortamlarda da büyümesini rahatça sürdürebilen sukulent çeşitlerini seçmeniz daha kolay olacak…

Bir sukulentin bakımının iç mekanda sürdürülebilmesindeki en büyük engel güneş ışığının eksikliğidir. Bu yüzden öncelikle sukulentlerimizi evimizin, ofisimizin, mümkün olduğunca bolca güneş ışığı alan bölümlerinde bulundurmaya çalışmamız gerekiyor.

İlk olarak, iç mekanda bakılacak olan sukulentlerin seçiminde dikkat edilmesi gereken bazı noktalar var. Bol güneş ışığı almayan ev veya ofislerde bakılacak olan sukulentler mümkün olduğunca yeşil veya az renkli olanlardan seçilmeli. Kırmızı, bordo, mor, sarı gibi canlı renklere sahip çoğu sukulent, rengini koruyabilmek için parlak güneş ışığına gereksinim duyar. Yeşil ve açık renkli sukulentler diğerleri kadar bol ışığa ihtiyaç duymadan güzel görünümlerini koruyabilirler.

Ayrıca, şekil olarak sıkışık, kompakt bir yapıya sahip olmayan, yaprakları arasında mesafe bulunan sukulent çeşitlerini seçmek daha uygun olacaktır. Sukulentler yeteri kadar ışık alamadıkları zaman uzayıp gerilmeye, yayılmaya çalışırlar ve sıkışık bir yapıya sahipseler yapıları bozulmaya başlar. Yapı olarak yaprakları arasında mesafe bulunan, sıkışık yapısı bulunmayan sukulentler ise az ışıklı ortamlarda formlarını daha iyi koruyabilecektir.

Son olarak, yavaş büyüyen bir bitki seçmeyi denememiz gerekiyor. Çoğu sukulent yavaş büyüme eğilimindedir, ancak bazıları diğerlerinden daha hızlı büyür. Daha yavaş büyüyen sukulentler çok yoğun miktarda güneş ışığı istemedikleri için kapalı ve az ışıklı ortamlara daha uygundurlar.

İç mekanlarda yetiştireceğimiz sukulentleri seçerken bu saydığımız noktalara dikkat etmekte fayda var, aşağıdaki listede de bu durumlardan birini veya birkaçını sağlayan ve iç mekanlara daha uygun olan 10 sukulent çeşidini sıraladık…

SEDUM MORGANIANUM

Açık yeşil renge sahiptir. Yaprakları kolay ve hızlı bir şekilde yayılır. Az ışıklı ortamlarda da sağlıklı bir şekilde büyüyebilir.

HAWORTHIA FASCIATA

Haworthia Zebra olarak da bilinen bu cins, sıra dışı şekli ile en çok tercih edilen sukulentlerden biri olmuştur. Yavaş büyür ve az ışık alsa da şekli deforme olmaz. Susuz kalması durumunda mora dönük renk değişikliği görülebilir. Sen de evinde veya ofisinde bu güzelliğin sana eşlik etmesini istersen buraya tıklayarak Kalahari siparişini verebilirsin.

HAWORTHIA REINWARDTII

Yeşil renge sahiptir ve yavaş büyür, dolayısıyla formunu korumak için çok fazla ışığa ihtiyaç duymaz.

CRASSULA OVATA

Yeşil renklidir ve küçük dalcıklara ayrılmıştır. Çok fazla ışığa ihtiyaç duymaz. Şık ve klasik bir görünüme sahiptir.

KALANCHOE TOMENTOSA

Açık renge sahiptir, formunu korumak için fazla ışık istemez. Kadife yapıya sahip, tüylü yaprakları vardır, diğer çeşitler içinde farklılık yaratır.

AEONIUM KIWI

Eğlenceli pembe renkli görüntüsünü ve şeklini az ışıkta dahi korur. Yazın açık yeşil çiçeklerini görebilirsiniz.

SENECIO ROWLEYANUS

Yeşil rengi sayesinde dayanıklı kalabilmesi için çok fazla ışığa ihtiyaç duymaz. Saksı kenarlarından sarkıtıldığında çok şık bir görünüm sağlar.

CRASSULA HOBBIT

Eşsiz boru şeklindeki yaprakları ile tombul ve şirin bir görünüme sahiptir. Az ışıkta da formunu koruyabilir, az su verildiğinde uçları kırmızı renk alır. Valhalla düzenlememizdeki duruşu da ayrı güzel kendisinin!

CRASSULA RUPESTRIS

Yeşil rengiyle iç mekan ışığında da rahat yaşar. Hoş görünümlü pembe uçlarıyla az ışık alsa da güzelliğinden bir şey kaybetmez. Çok sıkı olmayan formunu iç mekanlardaki ışık miktarıyla da korumayı başarır. Crassula rupestris’i yine Valhalla içinde görebilirsin.